Tematik Rehberler

İTALYAN ZEVKLERİ

Ünlü besteci Giuseppe Verdi, “İtalya’yı bana verin; kâinat sizin olsun!” diye boşuna dememiş. Bu güzel ülkenin her köşesi gezginlere ayrı bir lezzet vaat ediyor. Toskana’dan Amalfi Sahili’ne, İtalya’nın az bilinen göller bölgesinden Sicilya’ya, ülkenin dört bir köşesinden seçtiklerimize göz atmaya ve yola çıkmaya değer bulduklarınızı bir sonraki seyahatiniz için not etmeye ne dersiniz?

TOSKANA

23 bin kilometrekareye yayılan uçsuz bucaksız tepeleri, verimli üzüm bağları, tepelerdeki kale kentleriyle Toskana; ülkenin sanat, yeme-içme ve alışveriş bakımından belki de en karşı konulmaz bölgesi. Ancak 10 farklı eyaletten oluşan Toskana’nın tamamını bir çırpıda keşfetmek kolay değil. İşe Floransa ile başlamakta yarar var. Modern şiirin ve ticaret bankacılığının doğum yeri, dahası Ortaçağ sonrasında Medici ailesinin Rönesans mimari ve sanat akımını ateşlediği yer olan Floransa, Duomo katedralinin yumuşak pembemsi kubbesi; Boticelli’nin Primavera (İlkbahar) tablosunun güzelliği; San Miniato yakınlarındaki tepelerde siyah mürekkepten fırça darbelerini andıran servi ağaçlarıyla ziyaretçileri büyülüyor.  

Kaçırmayın

  • Oval şekilli Piazza dell’Anfiteatro meydanı ve antikacılarıyla ünlü Lucca şehri.
  • Floransa ve Siena şehirlerini de içine alan Chianti bölgesinin şarapları.
  • Siena kasabasında yılda iki kez düzenlenen Palio at yarışları festivali.
  • Yer çekimine karşı koyan eğik kulesiyle Pisa.
  • Pisa’ya bağlı bir tepe kasabası olan Volterra’da heykel ve seramik atölyeleri.

NAPOLİ

Napoli, Avrupa’da insanı şaşırtma gücüne ve bambaşka karaktere sahip sayılı şehirlerden biri. Bu şehirde kendinizi gerçek anlamda bir zaman tünelinden geçmiş ve 1940’lı yıllara ışınlanmış gibi hissedeceğiniz anlar yaşayabilirsiniz. Tarihi şehir merkezini ortadan bölerek geçen caddeler veya tepelerden aşağıya doğru inen kirli, daracık, parketaşlı sokaklar, Romalılar zamanından bu yana da fazla değişmemiş. İtalya’nın diğer bölgelerinde yaşayanların, Napoli’den sanki modern İtalya’nın bir parçası değilmiş gibi bahsetmesi boşuna değil.

Kaçırmayın

  • İtalya’nın en iyi terzilerinin bu şehirde olduğunu unutmayın. Takım elbise konusunda Kiton, Attolini ve Rubinacci; gömlek için Borrelli; kravat için ise Marinella öne çıkanlar.
  • En iyi Napoli pizzasını tatmak için: Pizzaria La Notizıa, veya Pizzeria Gino Sorbillo’yu deneyin.
  • Napoli’ye yarım saat sürüş mesafesindeki, Vezüv yanardağının yuttuğu Pompeii antik kenti.
  • Napoli’ye hidrofoil ile 50 dakika mesafede, antik Romalılar’dan beri elit bir tatil beldesi olan Capri adası.

AMALFİ SAHİLİ

Uzun zamandır İtalya ve dünya jet-set’inin oyun alanı olan Amalfi Sahili ve Capri Adası,her mevsimde farklı tipte gezginlere yönelik güzellikler sunuyor. Sorrento Yarımadası’nın güneyinde 50 kilometre boyunca uzanan bu harika sahil şeridi; uçurumlu kıyıları boyunca uzanan manzaralı yolları; kayalık tepelerden Akdeniz’i seyreden tarihi villa ve otelleri; bir zamanların balıkçı köyleri olan Positano, Amalfi, Ravello ve Salerno gibi kartpostal güzelliğinde kasabalarıyla dikkatleri üzerine çekiyor. 

Kaçırmayın

  • Positano’nun teraslar halinde sahile inen kutu gibi evlerden oluşan manzarası için, lüks Le Sirenuse otelinin terasında akşam içkisi.
  • Kağıt endüstrisiyle ünlü Amalfi kasabasında, 13. yüzyıldan kalma bir değirmeni mesken edinen kağıt müzesi Museo della Carta.
  • Hazirandan eylül ortasına kadar, konserler, gösteriler ve sergiler ile kasabayı bir açık hava sahnesine çeviren Ravello Festivali.
  • Ravello’nun Piazza Duomo meydanı yakınlarında, şimdi otele dönüştürülmüş tarihi Villa Cimbrone. 
  • Amalfi’nin 5 km dışında, zümrüt sularıyla ünlenen, doğa harikası Grotta dello Smeraldo mağarası.

MİLANO

Yüzyıllardır soğuk ama cazip bir kale gibi içine kapalı yaşayan bu aristokrat ruhlu şehir, taş duvarlar ve demir kapılar ardında gizli saray yavruları ve güzel bahçelerle dolu. Ülkenin moda başkenti olan şehir, aynı zamanda tek bir ürüne odaklanan (avcı bıçağı, kravat, eldiven) asırlık zanaatkâr dükkânlarıyla dolu. Şehrin tasarıma verdiği önem, her yıl düzenlenen prestijli Salone del Mobile mobilya fuarı ve yılda iki kez gerçekleşen moda şovları ile günümüze taçşınmış durumda. Duomo Katedrali’nin ve La Scala opera salonunun sonu gelmez bir yenilenme sürecinden birkaç yıl önce çıkması da şehrin enerjisine katkıda bulunuyor.  

Kaçırmayın

  • Leonardo'nun Last Supper (Son Yemek) tablosunun eski bir yemekhanenin duvarının yüksek bir yerinde asılı bulunduğu Santa Maria delle Grazie'ye giderken,
  • Pasticceria Marchesi’nin şekerle kaplı menekşe, gül ve leylak yaprakları.
  • Her ayın son pazar günü açılan, Avrupa’nın en büyük ikinci el eşya pazarlarından biri olan Mercatone dell’Antiquariato.
  • Carla Sozzani’nin sıra dışı kıyafet ve tasarım ürünleri satan konsept mağazası 10 Corso Como.
  • Milanolu centilmenler gibi bir takım elbise diktirebileceğiniz; yün, ipek ve kaşmir yığınlarıyla dolu ahşap panelli AD56 adlı terzi dükkânı.

GÖLLER BÖLGESİ

Görkemli villaları, gurme dükkânları, sahil restoranlarıyla, İtalya’nın göller bölgesini sevmemek mümkün mü? Roma İmparatorluğu zamanından beri, yazarların sevilen inziva mekânı olan, Milano yakınlarındaki Como Gölü, şimdilerde George Clooney ve Richard Branson gibi ünlülerin villa satın aldığı yer. İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi ise 2008’de Maggiore’de 30 odalı bir malikâne satın almıştı. Alplerin etekleri boyunca uzanan, İtalya’nın ikinci büyük gölü Maggiore ile 15 km batısındaki Orta Gölü de en az Como kadar ilgiyi hak ediyor. Limon, zeytin ve üzüm bağlarıyla çevrili Garda ise göllerin hem en büyüğü hem de en sakini. Yelkenciler ve rüzgâr sörfçüleri hareketli suları için; gurmeler de ödüllü zeytinyağları, Bardolino ve Valpolicella şarapları için buraya geliyor.

Kaçırmayın

  • Como Gölü kıyısında, 20. yüzyıl başlarında yaşamış İtalyan kaşif Guido Monzino’nun harikulade müze-evi Villa del Balbianello.
  • Yine Como kıyısında, daracık romantik sokaklarıyla Bellaggio kasabası.
  • Ünlü İtalyan mutfak gereçleri tasarımcısı Alessi’nin İtalya’daki tek fabrika satış mağazası, Orta’nın kuzeyindeki Crusinallo kasabasında ve büyük indirimler söz konusu.
  • Bir deniz taksisine atlayıp, eski kilisesini görmek için Orta Gölü üzerindeki San Giulio Adası’na gidin.

SİCİLYA

Birçok kişi gibi sizin de aklınızda, o “eski Sicilya” görüntüleri canlanıyor olabilir: İşsiz güçsüz adamların gruplar halinde sokaklarda dolandığı şehirler, mafyaya kurban gitmiş kocalarının veya oğullarının cenazesinde ağlayan siyaha bürünmüş kadınlar… Ancak son senelerde, ziyaretçileri yeni bir yeni Sicilya karşılıyor. Sicilya kırsalının büyük bölümünü üzüm bağları kaplıyor. Yıllarca başka markalar için şarap üreten Sicilyalı yerel bağcılar, 80’lerin ortasında kendi markalarını yaratmaya başlayarak, ülkeye dünya pazarında önemli bir yer açmış oldular. Etna volkanının hâlâ duman püsküren konisinin gölgesi altında yaşayan ada, Afrika esintili vahşi coğrafyasıyla, en sıra dışı Avrupalı.  

Kaçırmayın

  • Siracusa’nın batısında ve Agrigento’nun doğusundaki tepelik kırsal bölgelerde bulunan ve sahillere yönelen turistlerin çoğunlukla göz ardı ettiği Barok şehirleri: Noto, Ragusa ve Modica.
  • Fossa di Volcano ile Etna yanardağ kraterlerine rehberli tur. 
  • Sicilya’nın ilk Michelin yıldızlı şef Ciccio Sultano’nun Ragusa kasabasındaki restoranı Duomo’da yemek.
  • Yerel Nero d’Avola üzümünden yapılmış şaraplar.
Talep Formu
Bizi Arayın